SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

LİBAS BAHSİ

<< 4101 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ ثَوْرٍ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ ابْنِ خُثَيْمٍ عَنْ صَفِيَّةَ بِنْتِ شَيْبَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ قَالَتْ لَمَّا نَزَلَتْ يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِنْ جَلَابِيبِهِنَّ خَرَجَ نِسَاءُ الْأَنْصَارِ كَأَنَّ عَلَى رُءُوسِهِنَّ الْغِرْبَانَ مِنْ الْأَكْسِيَةِ

 

Ummü Seleme (r.anha)'dan rivayet olunmuştur; dedi ki: "Ey Nebi; zevcelerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına dış elbiselerini üstlerine giymelerini emret"[Ahzab  59] (âyet-i kerimesi) inince, Ensar kadınları dışarıya çıktılar. (Başlarına bağladıkları siyah) örtülerden dolayı sanki başlarında (siyah) kargalar varmış gibi görünüyorlardı.

 

 

İzah:

Bu hadis-i şeritte, Allah Teâlâ hazretlerinin, müslüman kadınların şerefini korumak için Ahzâb sûresinin 59. âyetini indirerek, onlara şereflerine uygun bir şekilde tepeden tırnağa örtünmelerini emrettiği, bu emirdeki inceliği ve hikmeti derinden kavrayan Ensarlı kadınların da ince bir titizlik ve büyük bir şevkle bu em­re sarılıp islâmî kıyafete büründükleri ifade edilmektedir. Müfessirler Ah­zâb sûresinin sözü geçen âyetinde bir takım incelikler tesbit etmişlerdir.

 

Bu inceliklerden bazıları şunlardır:

 

1- Allah Teâlâ örtünme emrine evvelâ Rasûlullah (s.a)'nın zevceleri ve kızları ile başlamıştır. Bu, onların diğer kadınların önderi ve imtisal nu­munesi olduklarını göstermektedir.

 

2- Hicâb âyeti, kadınların avret mahallerini örtünmeleri istikrar kazan­dıktan sonra nazil olmuştur. Öyleyse bu âyette emrolunan tesettür, daha önce farz kılınan Setr-i avretten başka ve fazla bir örtünmedir. Bunun için­dir ki bütün müfessirler, tabirler değişik de olsa mefhumda birleşerek ayetteki "cilbâb"dan maksadın kadının elbiseleri üzerine giyilen ve bütün vücudu örten bir örtü, elbise olduğunda ittifak etmişlerdir.

 

3- Ayetteki, "Zevcelerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına" ifadesindeki tafsilat, hicabın yalnız Rasûlullah (s.a)'nın zevcelerine farz oldu­ğunu ileri sürenlerin bu iddialarını açıkça reddetmektedir.

 

Örtünmenin Şekli Nedir?

 

Allah Teâlâ kadınlara, iffet ve haysiyetlerinin korunması için yabancı erkekler karşısında uzun bir örtü ile elbiselerinin üzerini örtmelerini emretmiştir. Alimler bu tesettürün nasıl olacağı hususunda ihtilâf ederek bir­kaç görüşe ayrılmışlardı:

 

1- Süddî'ye göre, "Örtü, kadının sol gözü hariç bütün yüzünü kapatma­lıdır." Ebû Havyan da şöyle der: "Endülüs'teki âdet de Süddî'nin tarif et­tiği gibi idi."

 

2- Ümmü seleme (anha)'dan rivayet edildiğine göre, "Bu âyetin nüzu­lünden sonra Ensâr kadınları siyah çarşaflara büründüler. Sanki hepsinin başına birer karga konmuştu."

 

3- Taberi, İbn Sîrîn’den şöyle rivayet eder: "Abide es-Selmanî (r.a)'ye, "dış elbiselerini de üstlerine giymelerini söyle" âyetinin manasını sordum, büyük bir çarşaf olarak onunla bütün vücudunu Örttü. Başını ta kaşlarına kadar kapattı, yüzünü de tamamen kapattı. Yalnız sol gözünü açık bırak­tı. Böylece âyeti fiilî olarak tefsir etti."

 

4- Taberi ve Ebû Hayyân, İbn Abbas (r.a)'tan şöyle rivayet etmişlerdir: "Kadın cilbâbmı alnının üzerine indirir ve oradan sıkar. Alttan da burnu­nun üzerine kadar kapatır. Yalnız gözleri dışarıda kalmalıdır. Yüzünün kalan kısmı ile göğsünü tamamen kapatmalıdır.

 

Bu mevzuda merhum Hamdi Yazır şöyle diyor: "Cilbâbdan örtmek" tabirinde iki vecih vardır

 

1) Çilbâblardan birisiyle bedeni sıkıca örtmek

 

2) Birisi de, bir cilbâbın bir tarafıyla başından yüzünü örtmek. Bu be­yanda da iki suret vardır: Birisi kaşlarına kadar örttükten sonra büküp yü­zünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü bırakmak. İkincisi de, alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra burnunun üzerinden dolayıp gözlerinin ikisi de açık kalsa da yüzün kısmı âzamini ve göğsü tamamen örtmüş ol­maktır."[Hak dini kur'an dili VI 3928.]

 

Mezhep imamlarının bu meyzudaki görüşlerini 4104 numaralı hadisin şerhinde açıkladık.